Türkiye Tarihi Yerler

Türkiye tarihi yerler neresidir? Türkiye turunda gezilmesi gereken tarihi bölgeler, mekanlar ve doğal bölgeler nerelerdir?

Türkiye bulunduğu coğrafi konum ile birlikte ticaretin ana noktası olmasının yanı sıra büyük geçmişi ile birlikte yüksek oranla tarihi yere sahiptir. Binlerce yıllık tarihi ile neredeyse her şehrinde tarihi yerlere ev sahipliği yapan Türkiye yabancı ve yerli turistik gezilerde en çok tercih edilen bölgedir.

Türkiye’nin neredeyse her bölgesinde farklı medeniyetlerden ve kültürlerden kalıntı bulunur. Türk milletinin de pek çok tarihi kalıntılar bıraktığı bölgelerde Türkiye’nin geçmişi hakkında önemli detaylara rastlamak mümkün durumda.

Türkiye’nin tarihi yerleri genel olarak bakıldığında sanıldığından daha fazla noktaya uzanıyor. Ancak, öne çıkanlara bakacak olursak Türkiye’nin tarihi noktaları;

·         Pamukkale,

·         Efes antik kenti,

·         Sümela manastırı,

·         Kapadokya,

·         Nemrut dağı.

Gibi önemli noktalar olacaktır. Ancak, 81 ilin 81’inde de önemli noktalar olduğunu ve Türkiye’nin geçmişi hakkında önemli detaylara sahip olduğu unutulmamalıdır.

Peki, Türkiye’nin zenginliklerini keşfetmek için hangi bölgelerden gezilmeye başlamak en doğrusu olur? İşte, yabancı ve yerli turistlerin en çok tercih ettiği Türk tarihi noktalar.

Pamukkale

Pamukkale sadece Türkiye için değil tüm dünya için önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. Unesco tarafından dünya mirası bölgesi olarak ilan edilen Pamukkale Travertenleri yüksek turistik ziyarete sahip olduğu kadar koruma altında da bir bölge.

Menderes nehri vadisi olarak bilinen noktada yer alan Travertenler üzerinde pek çok havuza benzer su birikintisi barındırır. Özellikle gün doğumları ve gün batımları anlarında çekilen turistik fotoğrafları ile öne çıkan tarihi nokta, mineral açısından da oldukça zengindir.

35 derece ısı değerlerinden başlayan ve 100 derece sıcaklık değerlerine kadar çıkabilen sıcak su kaynakları ile Pamukkale travertenleri hem sağlık açısından fayda sağlamakta hem de görsel bir şölen oluşturmakta.

Pamukkale de yer alan travertenler içerisindeki yüksek orandaki mineral ve doğal kaynak suyu akışı ile vücuda yüksek fayda sağlamakta.

·         Kalp rahatsızlıklarına iyi gelir,

·         Romatizma ağrılarına iyi gelir,

·         Cilt rahatsızlıkları için çözüm sağlar,

·         Sindirim sisteminin sıcak, doğal ve mineralli su ile hızlandırılması ve sorunlarının çözülmesi sağlanır,

·         Dolaşım sistemlerine iyi gelir ve kan akışını hızlandırır,

·         Taşıyıcı önemli damarlara fayda sağlayarak tansiyon sorunu için de çözüm sağlar.

Türkiye tarihi yerler açısından önemli bir noktada bulunan Pamukkale sadece Travertenler ile değil Hierapolis antik kenti ile de dikkat çekmekte.

Kutsal Kent olarak da bilinen Hierapolis, Pamukkale bölgesi için yoğun turist akışını sağlamakta. Pamukkale üzerinde geçmişte yaşamış olan milletler hakkında bilgi veren kutsal kent, deprem bölgesinde bulunması nedeniyle pek çok kez zarar görmüş ancak kayıpsız şekilde yeniden restore edilmiştir.

Efes Antik Kenti

Cilalı taş devrine kadar uzanan tarihi ile dikkat çeken Efes Antik Kenti, Türkiye tarihi yerler arasında bulunur ve önemli tarihi getirilere sahiptir.

Yerli ve yabancı turist akışının sağlandığı Efes Antik Kenti’nin kuruluşunda Cilalı taş devri döneminde yaşamış olan ve Amazon olarak adlandırılan kadınların izlerinin olduğu rivayet edilmekte. Anlatılanlara göre kuruluşlarında önemli rol oynamakla birlikte adının belirlenmesinde de büyük önem taşımışlardır.

Efes kentinin bir diğer adı da “Ana Tanrıça” olarak karşımıza çıkmakta. Kuruluşundan sonra 9 bin yıl boyunca yaşam yeri olarak kullanılmış, pek çok neslin gelip geçmesine aracılık etmiştir.

Dönemine göre önemli bir konumda bulunan Efes, günümüzde hâlen bulunduğu konum nedeniyle önemini koruyor. Liman kenti olarak da bilinen bölge, ticaretin sağlanması için önemli roller üstlenmiştir.

Efes Antik Kenti tamamı gezilmesi gereken önemli bir nokta ancak gezilecek noktaları isimlendirecek olursak Efes bölgesine gidildiğinde mutlaka;

·         Artemis tapınağı,

·         Celsus kütüphanesi,

·         Antik tiyatro,

·         Meryem kilisesi,

·         Yedi uyurlar.

Bölgelerinin gezilmesi gerekmektedir.

Artemis Tapınağı

Kentin mermerden yapılan ilk tapınağı olması ile birlikte M.Ö. 550’li yıllarda dönemin Lidya kıralı tarafından Yunan mitolojisinde tanrıça olarak bilinen Artemis adına yapılmıştır.

Celsus Kütüphanesi

Anıt mezar olan Celsus Kütüphanesi, mezar olmanın yanı sıra kütüphane olarak da kullanılmakta. Yapı, M.S. 105’li yıllarda dönemin Asya valisi Celsus Polamaeanus adına oğlu tarafından yapılmıştır.

Antik Tiyatro

Antik tiyatro Helenistik dönemde İmparator Cladius tarafından inşa ettirilmiştir. Dönemin dahil şu anki dönemin de en büyük açık hava tiyatro alanı olarak bilinmektedir.

Meryem Kilisesi

Meryem kilisesi olarak bilinen kilise Efes de yer alan ve döneminde inşası ile birlikte dünyada bulunan ilk yedi kiliseden birisidir. Meryem’in HZ. İsa’nın annesi olarak kabul edildiği yer olarak bilinmekte. Hristiyan inancına sahip kişiler için büyük önem taşımakta.

Yedi Uyurlar

Dünya üzerinde yediden fazla noktanın yedi uyurlar mağarası olduğu iddia edilmekte ancak Efes bölgesinde bulunduğu iddia edilen alan Hristiyan inancına sahip olanlar tarafından kabul edilmiş, yedi uyurlar mağarası olarak bilinmektedir.

Sümela Manastırı

Trabzon’da bulunan Sümela Manastırı M.S. 386 yılında açılmış ve kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde yer alan bu antik nokta UNESCO tarafından Pamukkale Travertenleri gibi koruma altına alınmıştır.

Türkiye tarihi yerler arasında yer alan Sümela Manastırı Trabzon’un Maçka ilçesinde Altındere Vadisi olarak bilinen noktanın Karadağ eteklerinde yer almakta. Kayalık alanlara kurulmuş olan manastır, tarihi açıdan ülkemize büyük katkılar sağlamış, düzenli olarak orijinalini koruyacak şekilde restore edilmiştir.

İnanılanlara ve kalıntılara göre Sümela Manastırı inşasının ardından 1. Hüsrev’in istilasına kadar bir keşiş topluluğuna ev sahipliği yapmış. İnşası Trabzonlu oldukları bilinen iki rakip tarafından başlatılmış ve tamamlanmış. Barnabas ve Sophronios tarafından gerçekleştirilen inşaat, istila sonrasında Bizans imparatorluğu yönetimine geçmiş.

Sümela Manastırı adını Meryem Ana’nın göz yaşlarından almakta. Meryem ana, HZ. İsa’nın çarmığa gerildiği dönemde haberi aldığında göz yaşlarına boğulmuş ve bulunduğu kayanın üzerini göz yaşları ile mağara haline getirmiş. Oluşan mağaranın konumunda günümüzde Sümela Manastırı yer alıyor ve adını da buradan alıyor.

Manastır bir dönem boyunca pek çok kez istilaya uğramış son olarak Rus kuvvetleri tarafından istila edilmiştir.

1923 yılı itibari ile gerçekleşen Türkiye Yunanistan nüfus mübadelesi ile birlikte manastır Rus kuvvetleri tarafından terk ediliyor. Bu dönemden sonra ülkemizde kalan ve restore edilerek korunan yapı turistlerin ilgisini çeken uğrak bir nokta haline gelmeye başlamış.

Her ne kadar geçmişten günümüze turistler için açık gibi gözüküyor olsa da Sümela Manastırı bir dönem turistik ziyaretlere kapatılmıştı. Günümüzde, yerli ve yabancı turistik ziyaretlerde en çok tercih edilen tarihi yapı olarak karşımıza çıkıyor.

Kapadokya

Kapadokya Türkiye tarihi yerler arasında yer alan ve ülkemizi en iyi açık hava müzesi kategorisinde de temsil etmektedir. Her adımda adeta sonsuz bir tabloya bakıyormuş hissi veren Kapadokya tarihi açısından ülkemize büyük getirilere sahiptir.

Yerli ve yabancı turistler tarafından sıkça tercih edilen Kapadokya, yapıların taşlar ile iç içe olması ile dikkat çekmekte. Oyma modeller ile yerleşilmeye başlanan bölge, geçmişteki yaşam hakkında en büyük bilgileri sunuyor.

Kapadokya bölgesi yapıları gereği gidilecek olan mevsim açısından sürekli olarak değişikliğe uğramaktadır. Bahar döneminde gidilmesi öneriliyor olsa da Kapadokya bölgesi kışın karlar ile kaplandığında da muhteşem görüntülere ev sahipliği yapmaktadır.

Balon turları ile meşhur olan Kapadokya pek çok yerel yemekle de turistlerin ana uğrak noktasıdır. Etkinlik açısından da zengin olan bölge çanak yapımı, çömlek yapımı gibi pek çok etkinliğe ev sahipliği yaparak eğlenirken öğrenebileceğiniz turistik bir gezi sunar.

Nemrut Dağı

1987 Yılında UNESCO tarafından dünya mirası olarak görülen ve koruma altına alınan Nemrut Dağı Türkiye tarihi yerler listesinde önemli bir yere sahiptir.

Adıyaman’da Kahta ilçesinin içerisinde, Kayadibi köyünün yakınlarında bulunan Nemrut dağı, insan eli ile yapılmış en büyük anıt olarak da dikkat çekmekte. Adıyaman’ın şehir merkezine 85 KM uzaklıkta olan bölge, en gizemli nokta olarak da bilinmekte.

Tarihi araştırmalara ve elde edilen bilgilere göre Nemrut Dağı tepsinde yer alan büyük kafa heykellerinin ana amacı tüm milletleri ve dini inanışları bir arada toplamakmış. Bilinenlere göre Nemrut Dağı ‘nın tepesindeki büyük heykeller o dönemde inanılan tanrıları temsil etmekte.

Kireçtaşı bloklarının işlenerek elde edildiği heykel modelleri ülkemizden de pek çok turist akımına neden olmakta. Bölgede bulunan heykellerin yapım emri bilinene göre 1. Antiochous tarafından verilmiş. Yapım amacı olarak tüm dinlerin bir araya toplanması hedeflenilmiş ve 1. Antiochous’un tanrılara olan saygısını ve sevgisini temsil etmesi amaçlanmış.

Özellikle bulunduğu bölge nedeniyle gün doğumu ve gün batımı için muhteşem manzara oluşturan Nemrut Dağı, turistik gezilerde mutlaka ziyaret edilmesi gereken önemli bir nokta.